SOSYAL BİLGİLER ÖĞRENİMİ ÜZERİNE
Hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan Sosyal Bilgiler insanların birbirleriyle ve çevresiyle olan ilişkilerini inceleyen bir bilim alanıdır. Günümüzde uygulanan öğrenci merkezli eğitim modelinde öğrencinin üst düzey becerileri kavrayabilmesi için öğretmenin daha çok özveri içinde olması gerekir. Çünkü her öğrenci özeldir. Öğrenme seviyesi farklıdır. O konuya ait bilgi birikimi, istek ve arzusu farklı olabilir.
2017 yılından bu yana uygulanan eğitim programına genel olarak bakıldığında her derste olduğu gibi Sosyal Bilgiler dersinde de öğrenmede zorluk yaşanan konular bulunmaktadır. Sosyal Bilgiler dersinde her kademede 2 ünite olan “Kültür ve Miras”ın hem öğrenciyi hem de öğretmeni zorladığı görülmektedir. Bu ünite içerisinde;
- sınıflarda “Anadolu ve Mezopotamya Uygarlıkları”, 6. sınıflarda “Orta Asya Türk Tarihi, islamiyet Tarihi, Orta Asya Türk İslam Tarihi, Haçlı Seferleri”, 7. sınıflarda “Osmanlı Tarihi”nin birçok bölümü detaylı olarak verilmektedir.
Bu kademelerde yer alan öğrencinin bilişsel gelişim evresine bakılarak değerlendirdiğimizde içeriğin fazla olması, soyut ve zor kavramların varlığı bu ünitelerde kalıcılığı ve pekiştirmeyi engellemektedir. Konuları günlük hayat ile bağdaştıramamaktadır: Bilgiler uzun süreli belleğe aktarılamamaktadır. Öğrenci var olan bilgisini soru çözerken nerede kullanacağı konusunda karmaşa yaşamaktadır.
Kültür ve Miras ünitesine öğretmen açısından baktığımızda içeriğin çok yoğun olması, ders saatlerin bu içeriğe göre az olması öğretmenin yaparak yaşayarak ögrenme modeli çabalarını boşa çıkarmaktadır. Zaman ve içerik etkinlik yapılmasına olanak vermemektedir.
Yeni planlanan müfredat programında kazanım sayılarının azaltılması, ders saatlerinin düşürülmemesi, materyal ve teknoloji kullanımının arttırılması öğrenci merkezli öğrenme için önemli olacaktır. Geçmişimizi çocuklarımıza öğretirken geleceğimizin temellerini attığımızı hiç unutmayalım.
Düriye ÖZEN EROĞLU
Sosyal Bilgiler Öğretmeni